Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar gidiş terminalinde siz değerli konuklarımızla 09:00'da buluşuyoruz.Bagaj,Bilet işlemleri ve Pasaport kontrollerinden sonra SunExpress Havayollarının XQ 916 sefer sayılı uçuşu ile 12:00'da Paris'e uçuyoruz.Yerel saat ile 14:50’de Paris’te oluyoruz.Varışımıza takriben alanda bekleyen özel otobüslerimiz ile panoramik Paris şehir turumuza başlıyoruz.Turumuza Paris’in sembolü olan Eiffel Kulesi’ne çıkarak başlıyoruz.Paris'in güzel manzarasının fotoğraflarını çekiyor ve rehberimizden gerekli bilgileri alıyoruz.Napolyon'un 1797'de İtalya'da kazandığı Rivoli Muharebesi'nden esinlenerek adlandırılan Rivoli Caddesi (Rue de Rivoli) ve Dünyanın en ünlü caddelerinden birisi olan Champs-Elysees Caddesi (Avenue des Champs-Elysees), Lüks alışveriş, Tarihi mekanlar ve Kültürel etkinliklerle dolu bir caddedir.Zafer Meydanı (Place de l’Etoile), Paris’in en ikonik ve tarihi meydanlarından biridir.Charles de Gaulle Meydanı olarak da bilinen bu meydan,Paris’in en önemli simgelerinden biri olan Arc de Triomphe (Zafer Takı)’nın bulunduğu yer olarak ün kazanmıştır.Zafer Takı, Napolyon Bonapart tarafından 1806’da başlatılan bir projedir.Napolyon’un zaferini kutlamak için inşa edilmiştir.Napolyon Bonapart’ın Mezarı, Paris’teki Les Invalides adlı kompleksin içerisinde yer almaktadır.Napolyon, Fransa’nın tarihindeki en etkili figürlerden biridir. Mezarı, onun askeri başarılarını ve Fransa’daki reformlarını anmak için inşa edilmiştir.Notre Dame Katedrali,Fransız Gotik mimarisinin en tanınmış örneklerinden biri olup,Özellikle devasa boyutları,Dikkat çekici vitray pencereleri ve kulesiyle ünlüdür.Gezilerimiz sonrasında serbest zaman veriyoruz.Arzu eden misafirlerimiz Da Vinci şifresine konu olmuş Louvre Müzesi'ni gezebilir.Louvre Sarayı’nın içinde konumlanan Louvre Müzesi, Dünyanın en büyük sanat müzesi olarak adlandırılıyor.Sen Nehri kıyısında bulunan tarihi müze içerisinde 35 binin üzerinde tarihi sanat eseri, Sanat tutkunları ile buluşuyor.Bahçede yer alan cam piramit anıt ise müzenin cazibe noktasıdır.Tur bitiminde Paris'teki otelimize geçiyoruz.Konaklama Paris’teki otelimizde. 

Otelimizde alacağımız Sabah kahvaltı sonrasında otobüsümüzle UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınan Loire Vadisi'ne gitmek üzere yola çıkıyoruz.Bu vadi Fransa’nın Bahçesi olarak da adlandırılmaktadır.Günün önemli gezisi olan Chambord Şatosu'na varıyoruz.Şato, M.S. 1519 ila 1547 yılları arasında inşa edilmiştir.Her ne kadar büyüklüğü ve mimari ayrıntılarıyla göz doldursa da bu kaliteli Fransız Rönesans yapısı; Fransa Kralı I. Francis tarafından, Kral ve maiyetinin çevresindeki ormanda bol miktarda bulunan av hayvanlarının peşinden gidebileceği bir av köşkü olması maksadıyla yaptırılmıştır, Rüya gibi bir mimariye sahip Chambord Şatosu'nu ziyaret ediyoruz.Merkezdeki kare şeklinde kuleler, Tepesinde konik şeklinde bir çatı ve lamba bulunan yuvarlak köşeli kulelere sahiptir.Ek bir merkezî kulenin üzerinde uçan payandalar, Sarmal yapıda bir merdiven ve kendi lambası bulunmaktadır; Bunun tepesinde bir zambak çiçeği bulunmaktadır. Mimari olarak dikkat çeken bir başka husus anıtsal Çift Sarmal merdivendir.Bu merdivenlerin her biri,Her kat arasında 360 derecelik bir dönüş yaparak,Her bir merdivenden çıkan iki kişinin birbirini görmesine ama birbiriyle hiçbir zaman karşılaşmamasına imkân vermektedir.Gezinin ardından, Loire Nehri'nin kıyısında bulunan Blois şehrine doğru hareket ediyoruz.Keyifli bir yürüyüş yaparak şehir merkezini keşfediyoruz.Bir zamanlar güçlü Blois Kontların kalesi olan ve gotik, Rönesans, Barok stillerini içeren görkemli Blois Şatosu, Şehirdeki en önemli tarihi yapıların başında gelir.Tur bitimizde Blois'teki otelimize geçiyoruz. Konaklama Blois'teki otelimizde.

Otelimizde alacağımız Sabah kahvaltı sonrasında, Loire Nehri kıyısında yer alan Amboise şehrine hareket ediyoruz.XV-XVI. Yüzyıllarda inşa edilen ve Loire Vadisi'nde kralların ikamet ettikleri ilk şatolardan biri olan Amboise Şatosu'nu ziyaret ediyoruz.Leonardo da Vinci, Hayatının son yıllarını, Kral I. François'nın çağrısı üzerine Amboise'da geçirdi ve ölümünden sonrada Amboise Şatosu'nun şapelinde gömüldü.Bu şirin kasabada biraz serbest zamanın ardından Chenonceaux kasabasına doğru yola çıkıyoruz.UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki Loire Vadisi'nin en önemli mimari yapılarından olan ve şatoda iz bırakan ünlü kadınlardan dolayı "Kadınlar Şatosu" olarak da adlandırılan masalsı Chenonceau Şatosunu geziyoruz.Kral II. Henri tarafından, Güzelliğiyle tanınan metresi Diane de Poitiers'ye hediye edilen şatoyu, Kralın ölümü üzerine eşi Kraliçe Catherina de Medici ele geçirir ve Diane de Poitiers'yi buradan uzaklaştırır.Cher Nehrin üzerinden geçen çift katlı Catherina de Medici Galerisi ile adeta bir rönesans şaheseri olan Chenonceau Şatosu'nun salonları, Görkemli mutfakları ve bahçelerini gezdikten sonra Rabelais'nin, Gargantua adlı devin yaşadığı düşünülen topraklardan geçerek, Vienne Nehri'nin kıyısında bulunan bölgenin görkemli Orta Çağ kenti Chinon'a doğru hareket ediyoruz.Chinon, XV. yüzyılda yeni Fransa Kralı olacak olan VII. Charles ile efsanevi Jeanne d'Arc'ın arasında geçen hikayeyle ün kazanmıştır.Chinon, zengin tarihi, Orta Çağ atmosferi, Şarapçılığı ve etkileyici kalesiyle tanınır.Rönesans dönemine ait evlerin bulunduğu eski sokaklarda yürüyerek Chinon'un keşfedeceğiz.Şehrin en önemli simgesi olan Chinon Kalesi, İngiltere ile Fransa arasındaki Yüz Yıl savaşı sırasında önemli bir rol oynamıştır.Tur bitiminde Chinon'daki otelimize geçiyoruz. Konaklama Chinon'daki otelimizde.

Otelimizde alacağımız Sabah kahvaltı sonrasında, Kuzey Brötanya'ya doğru hareket ediyoruz ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Mont St Michel Körfezi'ndeki balıkçı limanı Cancale kasabasına varıyoruz.Pitoresk bir tatil beldesi ve balıkçı limanı olan Cancale, Doğa güzelliklerinin yanı sıra İstiridye Başkenti olarak da tanınır.Rıhtımlarda ve küçük La Houle limanında gezinti yapıp, Med Cezire bağlı olarak istiridye çiftliklerini görme imkânımız oluyor.Ardından Cancale'dan sadece 15 kilometre uzaklıktaki gözde bir tatil yeri olan, Rance Nehri'nin denizle buluştuğu noktada yerleşik Saint Malo kentine doğru yola devam ediyoruz.Brötanya Zümrüt Kıyıları'nın mücevheri olarak tanınan ve devlet destekli korsanlar kralı Surcouf gibi Fransa'nın en ünlü korsanlarının yaşadığı, Kanada'yı keşfeden denizci Jacques Cartier'nin doğduğu Saint Malo şehrinin denize hâkim, Yosun kokan rüzgarların estiği, Özel bir atmosfere sahip kayalık bir yarımada üzerindeki tarihsel şehrinde ve onu çevreleyen güzel ve ilginç surlarda geziyoruz.Saint Malo zenginliğini ve ününü bu denizci ve korsanların yanı sıra Fransız edebiyatının ilk romantik yazarlarından olan François-René de Chateaubriand’a borçludur.Tur bitiminde Saint Malo'daki otelimize geçiyoruz. Konaklama Saint Malo'daki otelde.

Otelimizde alacağımız Sabah kahvaltı sonrasında, Kuzey Brötanya'nın eşiğinde bulunan ve tarafından UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınan Mont Saint Michel'in keşfi için hareket ediyoruz. Körfezin ortasındaki kayalık bir ada üzerinde kurulu ve Orta Çağ'dan beri bir haç yeri olan Mont Saint Michel, Bu sığ sahillerde eşine az rastlanır uzunlukta şaşırtıcı med ve cezir olayının en iyi görülebileceği yörelerden biridir. Orta Çağ Manastırı, Dua ve dine bağlılıkla dolu basit bir hayat yaşamak için dünyevi mallardan uzak duran bir başrahip tarafından yönetilen kapalı ve bazen ücra bir keşiş topluluğuydu. Hristiyan manastırları ilk olarak 4. yüzyılda Mısır ve Suriye'de gelişti ve bu fikir 5. yüzyılda Batı Avrupa’ya yayıldı. Benedikten tarikatının kurucusu Nursialı Benediktus Aziz gibi kişiler, Keşişlerin uyması gereken kuralları belirledi ve bu kurallar, Günümüzde hala var olan manastırlar da dahil olmak üzere sonraki yüzyıllarda çeşitli derecelerde taklit ve takip edildi. Benedikten Manastırı'nı gezdikten sonra, 1944 yılında Müttefikler tarafından gerçekleştirilen çıkartmanın en önemli alanlarını tanımak üzere Normandiya'ya doğru yola devam ediyoruz. Normandiya çıkartmasında Utah, Omaha, Gold, Juno ve Sword gibi kod adlarıyla anılan plajlar hala bu zorlu çıkartmanın izlerini taşımakta. İngilizler tarafından gizlice yapılan suni çıkartma limanı sayesinde başlatılan ve D-day denilen 6 Haziran 1944 tarihindeki çıkartma savaşın en zor anları oldu. Buradan devam eden Normandiya çıkartması 2. Dünya Savaşı'nın sonunu getiren sürecin ilk adımı olarak tarihe geçti. D-Day sabahı buradaki zor çıkartmayı gerçekleştiren Albay Rudder önderliğindeki 225 komando askerinden sadece 90'ı hayatta kalmayı başarabilmesi savaşın şiddetini anlamaya yetiyor. Savaş izlerinin hala görülebildiği Almanların kıyı tahkimatı Atlantik Duvarının, Stratejik bir noktası olan Pointe du Hoc'un gezilmesinden sonra göz alabildiğince uzanan yeşilliği, Köyleri, Kasabaları ile meşhur Normandiya yolculuğumuza devam ediyoruz.Tur bitiminde Honfleur'daki otelimize geçiyoruz. Konaklama Honfleur'daki otelimizde.

Otelimizde alacağımız Sabah kahvaltı sonrasında, Honfleur şehrine hareket ediyoruz. İnanılmaz güzel ışığından dolayı bir zamanlar Camille Corot, Eugène Boudin, Claude Monet, Gustave Courbet, Raoul Dufy, Johan-Bartold Jongkind, Paul Signac, Georges Seurat gibi ressamların tercih ettikleri şirin ve küçük bir liman şehri olan Honfleur'u yürüyerek geziyoruz. Sanatsal ve tarihsel açıdan önemli bir yer olan Honfleur'u yelkenli teknelerin demirlediği rıhtımlarında ve dar sokaklarında birbirinden güzel yerleşik eski evleri, "Lieutenance" binasını, Gemi marangozları tarafından inşa edilen, XV. yüzyıldan kalma ahşap Sainte Catherine Kilisesi'ni, Ayrı inşa edilmiş çan kulesini ve eski tuz ambarını görebilirsiniz.Gezinin ardından, Paris'ten bir buçuk saat uzaklıktaki Giverny kasabasına hareket ediyoruz.1883'te ömrünün kalan 43 yılını geçirmek üzere empresyonist (izlenimci) ressam Claude Monet'nin yerleştiği evi ve aralarında nilüfer çiçekleri ile süslü ilham kaynağı olan ünlü bahçesini ziyaret ediyoruz. Tur bitiminde Paris’teki otelimize geçiyoruz.Konaklama Paris'teki otelimizde.

Otelimizde alacağımız Sabah kahvaltı sonrasında Charles De Gaulle Havalimanına hareket ediyoruz.Bagaj, Bilet ve pasaport işlemlerinden sonra SunExpress Havayollarının XQ 917 sefer sayılı uçağı ile saat 13:40’ da İzmir Adnan Menderes Havalimanına hareket ediyoruz.Tahmini olarak 18:05’de Adnan Menderes dış hatlara varışımızın ardından bir dahaki ESCANTUR organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.